TR | EN
  • "Klasik çözüm yöntemleri dışında, hukuk düzeninde etkili neticeler ortaya çıkaracak çalışmaları ile yargılamada üzerine düşen görevini en etkin biçimde yerine getirmektedir"

KİPTAŞ A.Ş. Lİ İETT İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ŞOFÖRLERİNE

Kiptaş İst. Konut İmar Planı Ulaşım Turizm San. Ve Tic A. Ş. elemanı olup İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde hizmet alım sözleşmelerine dayalı olarak şoför statüsünde çalışan işçileri, işçilerin anlatımları doğrultusunda, baskı ve çeşitli yıldırmalar ile vekalet vermeye zorlayan Hizmet İş Sendikasının (2 nolu şubesi) ne yaptığını anlamak mümkün değil. Yine müvekkilimiz olan işçi arkadaşlarımız ve gelip bizden görüş alan diğer işçi arkadaşlarımızın anlatımları doğrultusunda, Sendika, Kiptaş A Ş ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü ile birlikte hareket ederek, şoförleri çeşitli baskılara maruz bırakıp kendi direktifleri doğrultusunda yönlendirmesi, hukuksuzluktur ve hakkaniyete de aykırıdır. Hizmet İş Sendikası, işçilerin temsilcisi olarak, işçilerin haklarını savunmak durumundadır. Oysaki işçi arkadaşlarımız bu durumun tam tersi olduğunu, Sendikanın işçi haklarını helaldar edecek tavırlar içerisine girdiğini beyan etmektedirler. Bu durum gerçekten biz hukukçuları şaşırtmıştır. 1998 yılından bu yana Kiptaş A Ş işçisi olan ancak İETT bünyesinde şoför ve revizyon işçilerini temsil eden Hizmet İş Sendikasının bu tutum ve davranışlara girmesinin sebebini aşağıda açıklıyoruz. Bu duruma ilişkin mahkeme kararını da ayrıca aşağıda sunuyoruz.





Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince İETT ve Kiptaş A Ş’ye ait iş yerlerinde yapılan inceleme ve denetim neticesinde hazırlanan 03 sayılı, 26.01.2009 tarihli İNCELEME RAPORU ile “Kiptaş A Ş ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında işçi – hizmet teminine dayalı sözleşmelerin muvazaa oluşturduğu, işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren İETT Genel Müdürlüğü işçisi sayılması gerektiği” yönünde rapor hazırlanmıştır. İş bu rapor Kiptaş A Ş’ye ve İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğüne tebliğ edilmesine rağmen 6 iş günü içerisinde itiraz etmemeleri nedeniyle Kiştaş A Ş’li tüm işçilerin üst işveren İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün işçileri sayılmaları hususu kesinleşmiştir. 4857 Sayılı İş Kanunun 3/2. Maddesinden kaynaklanan kesin hüküm oluşmasına rağmen Hizmet İş Sendikası bu kesin durumu işçiler lehine kullanmayarak haklarının zaman aşımına uğramasına neden olmuştur. Oysa işçinin temsilcisi olan sendikanın ilk yapması gereken husus, kesinleşen muvazaa durumunu yargıya taşımak ve bundan kaynaklanan işçi haklarını talep etmek olmalıydı.



Yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince İETT ve Kiptaş A Ş’ye ait iş yerlerinde yapılan inceleme ve denetim neticesinde hazırlanan 70 sayılı, 25.06.2010 tarihli İNCELEME RAPORU ile “Kiptaş A Ş ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasında işçi – hizmet teminine dayalı sözleşmelerin muvazaa oluşturduğu, işçilerin işe başladıkları tarihten itibaren İETT Genel Müdürlüğü işçisi sayılması gerektiği” yönündeki rapor, Kiptaş A Ş ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğüne tebliğ edilmiş ve her iki kurum, bu rapora karşı süresi içerisinde iş mahkemesinde itiraz etmişlerdir. Bu itiraz üzerine İstanbul 9. İş Mahkemesinde 2010/1086 esas ile dava açılmıştır. Açılan bu davaya müvekkillerimiz Hasan Çelenli, Ahmet Yücel, Arslan Altunyurt, Cumali Yerebakan, Bayram Özdemir, Talip Bahadır, Abdullah Yılmaz, İsmail Kul, Sağlar Bilirgen, Nedim Uygur, Sefer Demircan, Ummet Eker, İbrahim Türkmen ve Ertuğrul Aydemir adlarına müdahale talebinde bulunularak bu davanın neticesinin müvekkiller ile birlikte 1763 Kiptaş A Ş li olup da İETT de şoför olarak çalışanları ilgilendirdiği belirtilmiştir. Bu yönde İstanbul 9. İş Mahkemesinin 2010/1086 esas sayılı dava dosyasına Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyelerinden ve Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden alınan heyet raporları emsal olarak sunulmuştur. İş bu raporlarda da Kiptaş A Ş ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin yasaya aykırı olduğu ve 4857 Sayılı İş Kanunun 2/6-7 maddelerine aykırı olarak muvazaa oluşturduğu açıkça ortaya konmuştur. Sayın mahkeme müdahale talebimizi kabul etmiş ve Mahkemeye sunduğumuz dilekçelerimiz ve emsal raporlarımızı da dikkate alarak, neticede Kiptaş A Ş ile İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin yasaya aykırı olduğu ve muvazaa oluşturduğu, bu yönde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince hazırlanan 70 sayılı, 25.06.2010 tarihli İNCELEME RAPORUNUN yerinde olduğu kabul edilerek Kiptaş A. Ş’nin açtığı davayı reddetmiştir. Sayın mahkeme davayı reddederken muvazaanın açıklığını ortaya koymuş ve Kiptaş A Ş li işçilerin işe girdikleri 1998 tarihinden itibaren üst işveren İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün işçisi sayılacaklarını belirtmiştir.



Neticede açılan dava red ile sonuçlanmış ve kesin olarak karar varılmıştır. Bu kararla müvekkil işçiler işe girdikleri tarihten itibaren üst işveren İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğünün işçisi sayıldıkları hususu kesinleşmiştir.



Mahkeme dosyasında da görüleceği üzere, Hizmet İş Sendikası, kazanılan bu davaya da hiçbir şekilde katılmamış, fayda sağlamamış ve işçilerin menfaatine olacak bir çalışma yapmamıştır. Hal böyle iken son duruşmaya gelen sendika avukatları müdahale talebinde bulunmaya çalışmışlar ancak mahkeme tarafından kabul edilmemiştir. Durum bu kadar açık iken Hizmet İş Sendikası davayı ben kazandım diyerek işçilerin karşısına çıkmakta, hangi nedenle olduğu sizlerce açıkça anlaşıldığı üzere, vekaletler toplamaktadırlar. İşçi arkadaşlarımızın beyanına göre, işten attırma, İstanbul içerisinde garajdan garaja sürme ile tehdit eden sendika yetkilileri işverenle birlikte hareket ederek işçilerin haklarına kavuşmalarını engellemektedir.



İşçiler adına bir şeyler yapmayan, hakkını arayan işçilerin önünü kesmeye çalışan sendika 14.02.2008 tarihinde işçi Cemal Karacan adına Beyoğlu 2. İş Mahkemesinde 200/153 esas ile açmış olduğu davayı 08.07.2009 da kaybetmiştir. Söz konusu bu dava dosyası incelendiğinde, bu davada tek bir tanığın dinletilmediği görülmüştür. Çok daha önemlisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince İETT ve Kiptaş A Ş’ye ait iş yerlerinde yapılan inceleme ve denetim neticesinde hazırlanan 03 sayılı, 26.01.2009 tarihli İNCELEME RAPORU bu dosyada bulunmamaktadır. Söz konusu rapor 26.01.2009 tarihli olup, mahkeme kararı ise, 08.07.2009 tarihlidir. Bu da göstermektedir ki, Mahkeme aşamasında LEHE olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişlerince hazırlanan bu rapor mevcutken, dava dosyasında yer almamıştır. Avukat olarak bizlere gelerek dava açan veya açmak isteyen işçilerin çeşitli baskı ve tehditlere maruz bırakıldığını, iradelerinin zedelenerek sendikaya vekalet vermek zorunda bırakıldıklarını müvekkillerimizden üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Ali Tizik Avukatlık Bürosu olarak 2008 tarihinden bu yana açmış olduğumuz 70’e yakın davanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle, 14 yıla yakın zamandır hakkını alamamış işçilerin bizatihi üye oldukları Hizmet İş Sendikası tarafından şimdiye kadar haklarını almaları konusunda bir çalışma yapılmadığı, adli mercilerde hakların aramadığı işçi arkadaşlarımız tarafından beyan edilmektedir. Avukat olarak hakkımızda yalan ve yanlış bilgilendirme yapan ve bizleri suçlayan sendika yöneticilerine ve tüm işçilere duyuruyoruz.


Kazandık diye meydanlara çıkıp vekalet almak için İETT garajlarında stantlar açan sendika, kazanılan davanın neresindedir?



Tüm Kiptaş A Ş li işçilere duyuruyoruz.

SENDİKA BU DAVANIN NERESİNDE?

İstanbul 9. İş Mahkemesinin 21.06.2011 tarihli, 2010/1086 esas ve 2011/425 sayılı kararı.

Karar dosyasını görüntülemek için lütfen tıklayın